Çocuk Diş Diş Çürüğü Nedir?

Çocuk Diş Çürükleri ve Nedenleri
Sağlık ağızda başlar, modern diş hekimliği de bu görüşü benimseyerek operatif tedaviden önce hastalığın nedeni ile ederek öncelikli olarak ağız ve diş sağlığını korumayı hedefler. Gerek çürükle mücadelede gerekse dişeti kökenli hastalıklarla mücadelede diş hekimlerinin de bilimsel bilgilerini daima güncellemesi ve koruyucu hekimliği benimsemesi önemlidir. Bunun dışında bireylerin alışkanlıkları değiştirip sağlıklı yaşam standartlarına uygun beslenme ve hijyen alışkanlıkları edinmeleri de ulaşmamıza katkı sağlar.
Süt dişleri neden daha kolay çürürler?
Süt ve daimi dişlerin mine yapıları farklıdır. Süt dişi minesinde organik içerik daimi diş minesine göre daha fazladır. Bir oranlama yaparsak sürekli diş minesinin %98’ini, süt dişi minesinin ise %92-93’ünü inorganik yapı elemanları (kalsiyum, fosfat, hidroksiapatit gibi) oluşturur. Ayrıca süt dişi minesinin oluşum süresi de daha kısadır (daimi dişin yaklaşık yarısı kadar) bu nedenle süt dişi minesinin kalınlığı daimi dişten azdır. Dolayısıyla süt dişi minesi daimi diş minesine göre daha kırılgandır ve çürük dentine daha hızlı ilerler.
Bu yapısal farka çocuklarda ağız hijyeni alışkanlıklarının az olması, fırçalama etkinliğinin yetersizliği, kötü beslenme alışkanlıkları ve genetik yatkınlıklar da eklenirse süt dişleri kolayca çürüyebilirler.
Diş Çürüğü denir?
Diş plağı içerisindeki mikroorganizmaların, ağız içinde bulanan karbonhidratları (ekmek, makarna, şeker, un vb ürünler başta olmak üzere) fermente ederek yani parçalayarak asit oluşturmaları ile başlayan ve inorganik bileşenlerinin yani kalsiyum ve fosfat gibi sert yapılarının çözünmesine sebep olan bu çözünmeyi organik yapının enzimatik olarak bozulmasının eşlik ve takip ettiği, bakteriyel, genetik, yapısal, davranışsal ve çevresel etkenlere bağlı olan bir diş hastalığıdır.
Çürük, tükürük ve plakta bulunan çeşitli biyolojik faktörlere bağlı gelişen karmaşık bir olaydır. Tükürük akış hızı, tükürüğün tamponlama kapasitesi, antimikrobik aktivite, ağız içinin temizlenebilirliği, mine, dentin ve sementin fizikokimyasal özellikleri, hidroksiapatitlerin asit ataklarına direnci, tükürük ve plaktaki karyojenik bakteri seviyeleri, tüketilen karbonhidratların tipi, tüketim sıklığı ve oral hijyen alışkanlıkları bu faktörler arasında sayılabilir. Bunlara ilaveten diş plağındaki pH belli bir değerin altına düştüğünde plak sıvısının kalsiyum ve fosfat iyonlarına doygunluğu azalır ve diş yüzeyinden çözünme gerçekleşir. İşte bu sürecin başladığı pH düzeyine ‘Kritik pH’ adı verilmektedir. Kritik pH düzeyi genellikle 5.5 olarak kabul edilse de; ağız ortamının mineral konsantrasyonu, tükürüğün minerale doygunluğu, ortamda flor iyonu varlığı ve dişin yapısal özelliklerine göre değişiklik gösterebilmektedir.
Keyes diş çürüğünün; diş, plak ve şekerden oluşan üç halkanın birleşiminden oluştuğunu göstermiştir (Keyes ve Jordan, 1963). Sonraki yıllarda Keyes halkaları modifiye edilmiş ve çürüğü oluşturan faktörlerin daha kapsamlı şeması çıkarılmıştır (Hicks ve ark., 2003).
Diş çürüğündeki etiyolojik faktörler (Hicks ve ark., 2003).
Erken Çocukluk Çağı Çürüğü (EÇÇ)
Sıklıkla biberon çürüğü olarak tanımlanan bu durum aslında eksik bir tabir olması nedeniyle değişmiştir. Biberon kullanmayan bebeklerde dahi erken çocukluk çağı çürükleri görüldüğü için günümüzde biberon çürüğü yerine erken çocukluk çürükleri (early childhood caries) demeyi tercih ediyoruz (AAPD, 2008).

Çocuğumda erken çocukluk çağı çürüğü (EÇÇ) olduğu nasıl anlaşılır?
71 aylık veya daha küçük çocuklarda bir ya da daha çok çürüklü veya dolgulu diş varlığı veya çekilmiş dişin olması EÇÇ tanısı için yeterlidir (AAPD, 2008).
EÇÇ, süt keser dişlerin dişeti kenarında, süt azıların yanak ve çiğneme yüzeylerinde beyaz bir opak yüzey (mineral kaybı olan diş yüzeyi) olarak başlar. Özellikle üst süt kesiciler, süt 1. azılar ve süt köpek dişleri en çok etkilen dişlerdir. Eğer koruyucu bir tedaviye bir an önce başlanmazsa bu bölgeler sarı, kahverengi ya da siyah renk alır ve dolgu yapılacak hale gelir. EÇÇ görüldüğü bölgeye ve şiddetine göre 3 farklı şekilde adlandırılır.
Erken çocukluk çağı çürüğü (EÇÇ) sebepleri nelerdir?
- Çocuğun Ağız Florası
Çürük gelişiminin ilk evresinde Mutans Streptokokları (MS) adlı mikroorganizmalar rol oynamaktadır. Çürük etkeni olan gıdaların sık tüketilmesi ile sayıları ağızda arttırmaktadır. Belirli bir sayıya gelince de dişlerde önce mineral kaybı başlar, ilerlediğinde ise çürük meydana gelmektedir.
Bebeklerde dişler çıkmadan önce ağız ortamında bu mikroplar geçici olarak bulunmakta ya da hiç bulunmamaktadır. Çünkü ortamda diş yüzeyi gibi sert alanlar henüz yoktur. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki süt dişlenme döneminde bu mikropların gelişmesinin, kolonizasyonunun engellenmesiyle hem süt dişlenme hem de daimi dişlenme döneminde çürük oluşumunun etkin bir şekilde azalabilir.
- Çocuğun diş yapısı
Özellikle gelişimsel mine bozukluklarında diş minesinin kalsiyum vb mineral yapısı bozuk olduğundan çürüğe karşı daha hassas hale gelmektedir (Tinanoff ve Reisine, 2009). Ayrıca doğum öncesi ya da sonrasında geçirilen bazı enfeksiyöz hastalıklar, hipoksi, erken doğum ve düşük doğum ağırlığı olarak sayılabilir (Aine ve ark. 2000).
- Çocuğun Beslenme Alışkanlıkları
Şeker tüketiminin fazla ve sık olması, ağızda uzun süre kalması, gece beslenmek, sık ve uzun süreli gece beslenmeleri, biberon kullanımı, geceleri ballı şekerli süt içmek çürük oluşumunu artırabilir (Ripa, 1988).
- Diğer Faktörler
Diş plağının temizlenmemesi, florid alımının yetersiz olması, ağız hijyeni ile ilgili ailenin sorumluluk sahibi ve bilinçli olmaması da risk faktörlerini arttırır.
Enfektivite penceresi kavramı ile tanıştınız mı??? Nedir enfektivite penceresi?
Süt dişlenme sırasında bir süre için bir enfektivite penceresi açıldığı düşünülmektedir. Bebeklerin ağız ortamına başka bireyler tarafından mikroorganizmaları bulaştı yolu ile geçtiği ve bebeklerin enfekte edildiği düşünülen 19-31 aylık yaş aralığına “birinci enfektivite penceresi” deniliyor. Bu esnada bebek için en önemli mikrobik kaynağın primer bakımı ile ilgilenen annesi veya bakıcısı olduğu görülmüştür. 12 yaşlarında ise daimi dişlerin tamamlanmaya başlamasıyla “ikinci enfektivite penceresi” ortaya çıkmaktadır.
Çocuklarda mikropların erken bulaşmasını engellemek için şu önlemler alınabilir;
- Anne ve bakıcıdaki mikrop miktarını azaltmak (çürüklerin tedavisi, düzenli flor ve klorheksidin uygulamaları)
- Biberonu tatma, sıcaklığını kontrol etme, yemeğin tadına tuzuna bakma ya da diş fırçasını ortak paylaşma gibi alışkanlıklardan kaçınmak
- Bebeğin dişlerini diş macunu kullanarak günde 2 kez fırçalamak
- Çürük yapıcı beslenmeden uzaklaşmak
- Bebek 1 yaşına girmeden önce diş hekimi kontrolüne gitmek